26 Mayıs 2016 Perşembe

Yitirmeyin!

Eskiciyim ben; anıları, fotoğrafları, eski bir notu biriktiririm bazen. Biriktirdiğim her şeyin iyi anısı yok elbette, bazıları mutsuzlukları, hataları anımsatır ama önemli değil, yaşanmışlıklar var hepsinde. Dokunduğun, gördüğün, duyduğun vakit başlayıverir zamanda yolculuğun. Mesela sene 1997, mevsimlerden yaz, her çocuğun hayali olan bisiklet, karne hediyesi olarak çıkıvermiş karşına eski bir fotoğrafta, 20 sene olmuş ama o anki hislerim hala capcanlı, mesela eski kitap,  gençlik ateşiyle okunmuş içine notlar alınmış, altı çizilmiş bazı kelimelerin, bazı yerleri yazılmış, silinmiş...

Ne çok şey biriktiriyoruz aslında istemeden de olsa. Şa aralar fazla ne varsa atın diyorlar, katıldığım yerleri var ama çoğunlukla atılmaması gerektiği taraftarıyım. Kolay değil bir şeylere sahip olmak, hem maddi, hem manevi... Kolay değil bizi, biz yapan her şeyi görmezden gelmek. Kaçımız öğrenci evinde annesinin eski perdelerini kullandı, ya da o eksik, her biri birbirinden farklı çatal, kaşıkları? Eskiden yüzüne bakmadığımız, şimdilerde oldukça revaçta emaye anneanne tabaklarını hangimiz aramıyoruz şu anda?
 İhtiyacınız kadar alın, gereksiz ihtiyaç yaratmayın ama birşeylere sahip olunca da kolay vazgeçmeyin, paylaşın, hediye edin, ihtiyacı olana verin ama atmayın! O binbir hevesle aldığınız koltuktan modası geçti diye kolayca vazgeçmeyin. Eskiye kıymet verin, eski insanlara, eski anılara, eski bir aynaya... Çünkü hep yitirdiklerini özler insan, YİTİRMEYİN!!!
Sevgili kardeşimin yüreğine sağlık. Teşekkürler LATİFE KIZILTAŞ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder